2- Öğle vakti dağda
مالت الشمس إلى الغروب. أماَ ساعات الصباح في الجبل المقدَّس، فهي عامرة بالطيوب، يكتنفها البهاء الساحر، وتتبدَّد ظلمة الليل، فيما […]
مالت الشمس إلى الغروب. أماَ ساعات الصباح في الجبل المقدَّس، فهي عامرة بالطيوب، يكتنفها البهاء الساحر، وتتبدَّد ظلمة الليل، فيما […]
Bakire Meryem'in kurtuluşumuza olan kişisel katkısını inkar eden ve Tanrı'nın Annesine gereken onuru sunmayan kişi, Mesih'in yeni köküne veya yeni yaratıma doğru ilerlemez, bunun yerine Tanrı'nın alanında kalır. düşüş ve bozulmadır ve Adem'in eski köküne, yani yalnızca günahın köküne bağlıdır, çünkü onun için Mesih'in doğuşu sanki gerçekleşmemiş gibidir.
Kutsal Ruh, Baba'nın doğasına yabancı değildir; O'nun özünden gelir, yani her ikisi de aynı özdendir. İnsan bu gerçeğe tek başına ulaşamaz. O, Kutsal Ruh'un kendisi tarafından yönlendirilmelidir ve biz ona sınırlar koyamayız veya onu Baba ve Oğul'dan ayıramayız.
المسيح إله تام وإنسان تام، وحّد في شخصه جوهر الألوهة وجوهر الطبيعة الإنسانية التي اتّخذها كلها، جسداً ونفساً ناطقة، أخذها كلها لكي يقدسها. والحقيقة انه كان كاملاً، أي حائزاً الطبيعة الإلهية كلها، واتخذني بكلّيتي، أي اتخذ الطبيعة الإنسانية كلها. فوحّد الكل بالكل لكي يمنح الخلاص للكل، أي للطبيعة كلها، لأن ما لا يُتّخذ لا يشفى.
رأينا أن طبيعة الإنسان نفسها قد تحوّلت، نتيجة السقوط. وتالياً، فان آدم نقل إلى ذريته إرثاً ثقيلاً، إذ أورثها طبيعة مريضة بالية، نصيبها الموت والفساد. فكيف يستطيع نسل آدم، أي الإنسانية كلها، أن يخلص؟
ما أن سقط الإنسان حتى بدأ مغامرته الكبرى. فالمحبة التي كانت تربطه بالله وبسائر الخليقة انفصمت وانقسم كل شيء في داخلها. والإنسان نفسه تجزأ، وبعدم رجوعه إلى الله صار كائناً أنانياً.
الإنسان مخلوق إذن على صوره الله المثلث الأقانيم. وهذا يعني وجوب معرفة الله من أجل الوصول إلى معرفة حقيقة ماهية الإنسان وطبيعته الخاصة، لأن الله هو نموذج الإنسان، ويعني أيضاً أن الإنسان ليس النموذج بل صورة له.
Tanrı'nın zaman içindeki işinden bahsettiğimizde yaratılışın doğrudan Tanrı'nın özünün bir işi olduğunu kastetmiyoruz. Başka bir deyişle, Üçlü Tanrı'nın zaman içinde yarattığı yaratılış, ilahi özün sonucu değil, Üçlü Tanrı'nın iradesinin meyvesidir.
Beşinci Bölüm - Üçlü Tanrının Zamandaki Çalışması Okumaya devam et »
İnsan, ilâhî gerçeği bilemeyecek, yani Allah'ın mahiyetini bilemeyecek, sadece Allah'ın yaratılmamış fiillerini, yani etkilerini bilecektir. Ancak kilise geleneği ve İncil, Tanrı'nın belirli görünümlerinden bahseder; bunların en önemlisi, O'nun İbrahim'e üç melek şeklinde görünmesidir. Kilise Babaları bu olayın Eski Ahit'te Kutsal Teslis'in ilk kez ortaya çıkışı olduğunu söylüyorlar.
Bu nedenle Tanrı'nın özü ile O'nun ilahi eylemleri arasında ayrım yapmalıyız. İnsan, Allah'ın mahiyetini bilemez, fakat onun zatından ayrılamaz olan fiillerini veya yeteneklerini bilebilir. Bu nedenle babalar onu, kendisinden ayrı olmasa da, kapsamı dışında çalışan bir güneş ışınına (güneşe) benzetmişlerdir.
Tanrı'yı bilmekle, O'nu mantık yoluyla değil, O'nunla kişisel bir karşılaşma yoluyla anlamayı kastediyoruz. İnsan Allah'a tamamen teslim olup O'na kavuşmayı arzuladığında ve nefsi O'na hasret kaldığında, cehaletin karanlık bulutlarından geçtikten sonra Allah onun yanına gelir ve etrafındaki her şeyi aydınlatır ve kendisini ona gösterir.
"Doğru olan ne?" Bu ifade soruyu doğru şekilde sormuyor. Hakikat soyut bir şey veya anlam değildir ve bu nedenle şu soruyu soramayız: (Hakikat nedir?) Gerçek bir şey değil, bir kişidir ve doğru soru şu olmalıdır: (Gerçek kimdir?)