Sekizinci Vaaz: Romalılara Mektup - Üçüncü Bölüm: 9-31
” فماذا إذاً أنحن أفضل (كيهود)؟ كلاّ البتة. لأننا قد شكونا أن اليهود واليونانيين أجمعين تحت الخطية. كما هو مكتوب […]
Sekizinci Vaaz: Romalılara Mektup - Üçüncü Bölüm: 9-31 Okumaya devam et »
” فماذا إذاً أنحن أفضل (كيهود)؟ كلاّ البتة. لأننا قد شكونا أن اليهود واليونانيين أجمعين تحت الخطية. كما هو مكتوب […]
Sekizinci Vaaz: Romalılara Mektup - Üçüncü Bölüm: 9-31 Okumaya devam et »
يصدم المسيحيّ الورع مجمل تعليم المعمدانيّين عن المعموديّة. وهذا سنبيّنه في مقالات ثلاثة. سنخصّص هذا المقال الأوّل لدحض مزاعمهم التي
طبيعة الإنسان الحقيقية وحياته الحقيقية لا تنبعثان من المعطيات الأرضية، بل من الله المثلَّث الأقانيم نفسه، لأن الإنسان هو صورة الله. وإذا أردنا البحث عن حياة الإنسان الحقيقية يجب أن نقترب من الله ونتذوق حياته. فالحياة قرب الله هي وحدها الحياة “الطبيعية”، أي المتجاوبة مع طبيعة الإنسان الحقيقية. أمّا الابتعاد عن الله فهو الحياة “غير الطبيعية”.
Yirmi Dokuzuncu Bölüm - Ortodoks Erdemler Okumaya devam et »
Ölüm, insanın düşüşten sonra girdiği yeni durumun sonucudur ve günahtan kaynaklanır. Böylece insanın düşmanı oldu. Ama bu hayat sadece bir otel. Oraya gireriz ve şimdiki yaşamımızın tamamını orada geçiririz. Ama biz buradan iyi bir umutla ayrılmaya çalışıyoruz. Orada gözden kaçıracağımız hiçbir şeyi burada bırakmamalıyız.
235 yılı civarında şehit düşen Romalı Aziz Hippolytus'un hayatı hakkında çok az bilgi biliyoruz. Tarih belirleyemiyoruz.
Hıristiyan, bedeniyle ve tüm varlığıyla bir rahiptir. Kendisini ve tüm eserlerini Tanrı'ya ve onunla birlikte tüm yaratılışın kurbanı olarak sunmaya çağrılır. Bir Hıristiyanın kişisel hayatı, Tanrı'nın insandaki varlığına ve işleyişine bir tanıklık haline gelir; böylece onun yaşam tarzını gören herkes, Mesih'in onun içinde yaşadığı ve onun sıradan bir insan değil, Tanrı'nın Krallığının bir vatandaşı olduğu sonucuna varır. . Böylece onun tüm işi ve hayatı kalıcı bir ilahi hizmet haline gelir ve Allah'ın cennetindeki orijinal anlamını yeniden kazanır.
On Beşinci Bölüm - Kilisede laiklerin konumu Okumaya devam et »
حقيقة الخلاص بالمسيح ليست حرفاً جامداً يمكن حفظه في كتاب من الكتب. إنها كنز أعطاه الرب للرسل حتى يكون اتّحادهم الضمانة الأكيدة لامتلاكهم حقيقة الخلاص. نقل الرسل هذا الكنز إلى الأساقفة ليكمِّلوا الرسالة، في اتّحادهم بالكنيسة-جسد المسيح، حيث يعمل الروح القدس وهم بذلك لا يعبّرون عن رأيهم الخاص، بل عن مشيئة الروح القدس الحالّ في الكنيسة.
On Üçüncü Bölüm - Kilisenin Kutsal Mevduatı Okumaya devam et »
الكنيسة هي صلة الوصل بين البشر أنفسهم، وبينهم وبين الله، على صورة الشراكة القائمة بين الثالوث القدوس، وبهذا المعنى، كان ثمة كنيسة في الفردوس، لكن سقوط الإنسان من الشركة الأولى أدّى انتقال الكنيسة من الفردوس إلى الأرض.
On İkinci Bölüm - Kilise Mesih'in Bedenidir Okumaya devam et »
Kudüslü Cyril, dördüncü yüzyıldan kalma önemli bir kilise figürüdür. Çalışmalarını Hıristiyan eğitimi ve rehberliği okulu haline getirmeye yönlendirmiştir. Bilinmiyor
رأينا أن طبيعة الإنسان نفسها قد تحوّلت، نتيجة السقوط. وتالياً، فان آدم نقل إلى ذريته إرثاً ثقيلاً، إذ أورثها طبيعة مريضة بالية، نصيبها الموت والفساد. فكيف يستطيع نسل آدم، أي الإنسانية كلها، أن يخلص؟
Ufa'daki Müjde Manastırı, rahibelerinin yüksek manevi statüsü nedeniyle en ünlü manastırlardan biridir. Bu, kurucusu Anne Villaretta'nın meyvesiydi.
Tanrı'yı bilmekle, O'nu mantık yoluyla değil, O'nunla kişisel bir karşılaşma yoluyla anlamayı kastediyoruz. İnsan Allah'a tamamen teslim olup O'na kavuşmayı arzuladığında ve nefsi O'na hasret kaldığında, cehaletin karanlık bulutlarından geçtikten sonra Allah onun yanına gelir ve etrafındaki her şeyi aydınlatır ve kendisini ona gösterir.